Erhan Usta, 19 Mayıs 1919’un 100.yılı münasebetiyle yayımladığı mesajda, 'Milletin seçmiş olduğu idareciler yalnızca millete hizmet etmek için birer vasıtadır. Sahip olduğu gücü milletten öte kendinde görerek, milletin iradesini yok sayanlar her kim ise, Aziz Türk Milleti onlara gereken cevabı tarihin her döneminde iradesiyle vermiştir, verecektir!' ifadelerinde bulundu.
Usta'nın yayımlamış olduğu mesaj şu şekilde;
“Aziz Türk Milletinin, hangi ahval ve şerait altında olursa olsun diz çöktürülemeyeceğinin tüm dünyanın zihnine kazımasının 100. yılını büyük bir gurur ve sevinçle karşılıyoruz.
Derin bir tarihi ve köklü bir kültürü olan Türk Milleti her zaman bağımsız yaşamış, aksi dayatmalara umut bağlayanları hüsrana uğratmış ve dünya tarihinin güzergahını belirlemiştir.
Tam 100 yıl evvel Türkleri tarih sahnesinden silme gayretine giren düşman müttefiki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türk Milletinin kudretini hesap edememiş ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’da ilk adımı atılan büyük inanç ve maneviyat mücadelesinin karşısında ezilmiştir.
Atatürk’ün, Türk Milletinin umudunu yeniden yeşerttiğin 19 Mayıs 1919’un 100. yıl dönümü, bizim için “anma” gününden öteye gitmeli ve bir “anlama” günü olmalıdır. Bu sebeple Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hep bir umut olması için geleceğimize, yani Türk Gençliğine, armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramı’nın 100. yılında ilk yapmamız gereken iş, inancımızı ve umudumuzu tazelemek olmalıdır. Bunun yanı sıra, kahraman ecdadımızın bir asır önce açtığı o kutlu yolda ve gösterdiği güzergahta acaba gereken mesafeyi alabildik mi diye kendimize sormamız gerekir.
Ecdadın işaret ettiği; bağımsız, demokratik, kararlarını hiçbir iç ve dış gücün tesiri altında kalmadan alabilen, hiçbir dayatmayı kabullenmeyen, milletin iradesiyle yönetilen kişi ve grupların siyasi ikballerden uzak, Yüce Türk Devletinin muasır medeniyetler seviyesine çıkarılma inancının neresindeyiz?
Kahraman ecdadımız, Aziz Türk Milletine bütün iktidarlardan daha büyük bir miras bırakmıştır. Bu miras “Türk Devleti’dir”. Herkes bilmelidir ki hiçbir şahıs, hiçbir siyasi, hiçbir iktidar, Türk Devletinin istiklal ve ikbalinden önemli değildir. Bu sebeple 100. Yılda milletimiz geçtiğimiz asrın manasını düşünmeli; kendisini ve tarihini hatırlamalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının bütün imkansızlıklara rağmen milleti için vermiş olduğu mücadelenin sebebini sorgulamalıdır. Türk Devleti, yalnızca Türk Milletine aittir. Milletin seçmiş olduğu idareciler yalnızca millete hizmet etmek için birer vasıtadır. Sahip olduğu gücü milletten öte kendinde görerek, milletin iradesini yok sayanlar her kim ise, Aziz Türk Milleti onlara gereken cevabı tarihin her döneminde iradesiyle vermiştir, verecektir!
Samsun özelinde ise; Kurtuluş mücadelesinin ilk adımının doğup büyüdüğüm topraklarda atılmış olmasının kıvancını ve gururunu her zaman fazlasıyla hissettim ve hissedeceğim. Ancak Samsun’un idarecilerinin günümüze değin kaynak ve imkanları yanlış yönetmesi sebebiyle Samsun’un olması gerekenin çok altında bulunması sevincimi buruk kılmaktadır. Yanlış politika ve kötü niyetli idareciler sebebiyle Samsun halkı sahip olduğu cevheri daima saklı tutmak zorunda kalmış, hak etmiş olduğu kıymeti ve konumu yakalayamamıştır.
Samsun için büyük önem arz eden 19 Mayıs’ın 100.yılını mevcut ekonomik, sosyal ve kültürel vaziyette karşılamanın haricinde 100. Yıl kapsamında düzenlenen programların yüzeyselliği, manadan yoksunluğu da ayrıca üzmüştür. Yapılan organizasyonun düzen ve içerik kalitesi Samsun’dan bekleneni karşılamamıştır.
Umuyoruz ki bundan sonrasında medeniyetimizle, inancımızla, azmimizle bir asır önce bizler için verilen mücadelenin kıymetini anlar ve daima gururla bahsettiğimiz ecdadımıza yakışır bir millet şuuruna ulaşabiliriz.”
