Azerbaycan Gençler Fonu’ un destekleri, Azerbaycan Gençlerin Girişimine ve Gelişimine Destek Birliği ve Türk İnternet Medya Birliği’nin (TİMBİR) ortak çalışmasıyla yapılan Türkiye-Azerbaycan Gençlerinin Yeşil Dünya için Dayanışma Forumunda, terör saldırıları kınanırken, doğanın korunması ve sürdürülebilir bir gelecek için adım atılması gerektiği vurgulandı.
Türkiye ve Azerbaycan gençlerinin katılımıyla gerçekleştirilen “Yeşil Dünya İçin Dayanışma Forumu”, saygı duruşu ve her iki ülkenin İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Milli marşların ardından, yeşil dünyaya ilişkin kısa bir film gösterimi yapıldı ve açılış konuşmaları gerçekleştirildi. Forum, Birlik Haber Ajansı (BHA) Genel Müdürü Muhammet Kaçar tarafından sunuldu.
İlk konuşmayı, Proje Başkanı Toğrul Allahverdili yaptı. Allahverdili, iki gün önce gerçekleşen TUSAŞ terör saldırısını lanetleyerek konuşmasına başladı ve “Türk milleti güçlüdür, hain terörün üstesinden gelecektir. Bu projede, forumda emeği geçenlere ve Ankara Kent Konseyine (AKK)’ye bir kez daha teşekkür ediyorum. Süleyman Bey’e de az önce söyledim, burası bizim evimiz artık. Her birinize bir kez daha teşekkür ediyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Azerbaycan Basın Konseyi YK Üyesi Agil Alesger, konuşmasında TUSAŞ’taki terör saldırısını lanetleyerek Türkiye ve Azerbaycan’ın dostluğuna vurgu yaptı. Alesger, “Bizim acımız da sevincimiz de birdir. Türkiye ilelebet devam edecektir. Bizim amacımız, geleceğimiz için yeşil dünyamız adına birlik olmaktır. Bu konuya farkındalık yaratmak için geldik ama asıl amacımız, bir ve kardeş olduğumuzu göstermek için geldik. Bize her zaman ev sahipliği yapan Ankara Kent Konseyine, Sayın Halil İbrahim Başkan’a ve bütün nazımızı çeken Süleyman Başkan’a ve tüm genç arkadaşlara teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan Gençlik Vakfı Nahçıvan Temsilciliği Başkanı Arzu Kasımov da konuşmasında terörü lanetledi ve Azerbaycan ile Türkiye’nin dostluğuna dikkat çekti. Kasımov, yeşil dünyanın gelecek nesillere bırakılması gerektiğine ve ekolojinin önemine vurgu yaptı.
Türk İnternet Medya Birliği (TİMBİR) Başkanı ve Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Süleyman Basa, “İki gün önce Türkiye çok önemli bir badire atlattı. Türk savunma sanayisinin kalbine hain bir saldırı oldu. Biz konuştuk, ne yapalım diye, sonra dedik ki tüm dünyaya iki ülkenin bir olduğunu gösterelim, yapalım dedik. Bugün buradayız. Kendilerine teşekkür ediyorum. Aslında iki gün önce yapılan saldırı sadece Türkiye’ye değil, Azerbaycan savunmasına da yapılmıştır. Şu an çok önemli bir konu için buradayız. Azerbaycan ile ilgili forumun burada yapılması ve gençlerin burada bir araya gelmesi çok önemlidir. Bu ateş aslında Ankara’da yakılıyor. Büyükşehir Belediyemize çok teşekkür ediyoruz, her zaman bize bu tür imkanları sağlıyor.” dedi. Basa, konuşmasının devamında suyun önümüzdeki dönemde en önemli konu olacağına ve dünyanın çölleştiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Aygün Attar, açılış konuşmasında, “Dünyadaki tüm Türklerin iki vatanı vardır; biri doğdukları vatan, diğeri Türkiye’dir. Türkiye’nin önemi, Türk dünyası için budur. Türkiye’nin gözbebeği olan TUSAŞ’a yapılan saldırı, sadece Türkiye’ye değil, tüm Türk dünyasına yapılmıştır. Terörü lanetliyoruz.” ifadelerini kullandı. Attar, konuşmasında Karabağ Zaferi’ne de değindi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Köylüoğlu, açılış konuşmasına başlamadan önce çevreyi koruyan gençlere Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın selamını iletti ve teşekkürlerini sundu. Köylüoğlu, terörü lanetledikten sonra Azerbaycan ve Türkiye devletlerinin dostluğuna vurgu yaptı ve “Türk milletini ve gençlerini hiçbir olay yıldıramaz ve durduramaz.” dedi.
Türkiye-Azerbaycan İklim Dayanışması Paneli, Kıbrıs-Azerbaycan Cemiyeti Başkanı ve moderatör Orhan Hasanoğlu’nun konuşmasıyla başladı. Hasanoğlu, panelde yer alan herkese teşekkür ederek “Türklerin ortak milli bayramı olan aktiviteleri biz gerçekleştiriyoruz. Türkler her zaman doğa ve çevre için faydalı işler yapar. GOP29 düzenlemesinin hanımefendilerden oluşması, kadınlarımıza verdiğimiz değerin bir göstergesidir” dedi.
İlk sözü gazeteci ve yazar Günay Arda aldı. Konuşmasına, “Burada bir televizyoncu olarak değil, doğa terörü içinde yaşayan biri olarak konuşuyorum. Sumgayıt’ta doğdum, pencerelerini açamadığımız evlerde büyüdüm, çünkü açarsak zehirli hava içeri dolardı. Fabrikalar sürekli çalıştı, zehirli sular yüzünden birçok çocuk hayatını kaybetti. Ermenistan’ın uyguladığı doğa terörünü de yaşadık. 4 yıl boyunca suya hasret kaldık, cehennem saçan santraller vardı. Iğdır’a sadece bir kilometre uzaklıktaki santralin kapatılması için başvuruldu ancak hala faaliyette. Bu santraller yüzünden Iğdır’da kanser ve doğumsal anormallikler artmış durumda. Bir helikopter havada patlarsa, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan haritadan silinebilir. Ermenistan’daki nükleer santral hala açık ve kapatılacağı söyleniyor, ancak bu mümkün görünmüyor. Biz Azerbaycan’da doğa terörüyle büyüdük” diyerek COP29 zirvesinin Bakü’de yapılmasının tesadüf olmadığını belirtti.
Ardından akademisyen Günay Nebi söz aldı. Terörü lanetleyerek, sadece Türk gençlerine değil, dünya gençlerine de seslenerek doğayı koruma mücadelesine davet etti: “Hepimiz adım atarak daha yeşil ve yaşanabilir bir dünya için çaba göstermeliyiz.”
Azerbaycan Gençlerin Kalkınma ve Kariyer Merkezi yetkilisi Jale Hasanova, iklim değişikliği konusunda bilgi verdi. “Son dönemde birçok faaliyet gerçekleştirdik, yakında COP29 zirvesi gerçekleşecek. Gençlere daha yakın olmayı ve onları anlamayı hedefliyoruz. Bu amaçla bir forum düzenleyeceğiz. Ayrıca ekoseferler düzenliyoruz ve çeşitli illerde doğa için tedbirler alıyoruz. Podcast yayınlarımızda COP29 zirvesinin ve gençlerin neler yaptığını ele alıyoruz. Gençler olarak doğayı korumak ve yaşatmak bizim görevimiz, bu farkındalığı hem önceki hem de yeni nesillere aktarmalıyız” dedi.
Ankara Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Halil Ecer ise şunları söyledi: “Bugün burada bir araya gelmemize vesile olan konu aslında her zaman gözümüzün önünde, ama fark edemiyoruz. Modern tarih boyunca insanlar hep birbirleriyle müzakere etti ama ekoloji hep göz ardı edildi. Artık kaçımız çeşmeden su içebiliyor ya da pazardan aldığımız meyveyi doğrudan yiyebiliyoruz? Hep birlikte çalışmalıyız. Çok geç farkına vardık. İnsanların tartışmayacağı tek bir konu varsa o da ekolojidir, ama harekete geçmiyoruz. Şu an yaşadığımız dünyanın ve doğanın ne kadarı gelecek nesillere kalacak? Gençler olarak sorumluluk almalı ve harekete geçmeliyiz. Dünyada karar verici sayısı az; ortak akılla hareket etmekten başka şansımız yok. Burada yapmamız gereken, gençlerin bilgi ve birikimlerini bir araya getirerek ortak bir alan oluşturmak ve adım atmaktır. Bu program, ilk adımımızdır. Ekolojinin yeniden canlanması gerekiyor, gelecek nesillere bir şeyler bırakabilecek miyiz? Bir masa etrafında toplanarak çözüm üretmeliyiz.”
Panelin sonunda katılımcı gençlerle soru-cevap oturumu gerçekleştirildi. Gençlerin merak ettikleri sorulara yanıt verilmesinin ardından, konuşmacılara teşekkür plaketi takdim edildi ve etkinlik, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
