Yaşar, Türkiye'nin bir deprem gerçeğinin olduğunu hatırlattığı TBMM Deprem Araştırma Komisyonu toplantısına katılan kurum yetkililerine "Kurumlarımız olası bir depreme ne kadar hazırlıklı? Her depremde yaşanan bazı sorunlar var. Bunların giderilmesi hususunda ne yapıyorsunuz" diye sordu.
TBMM Deprem Araştırma Komisyonu'nda yer alan Yaşar, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren'e ve Jandarma Genel Komutanı Lojistik Başkanı Tuğgeneral Ersel Özer'e olası bir depreme ne kadar hazırlıklı olduklarını sorarak depremlerde yaşanan sıkıntıları hatırlattı.
KURUMLARIMIZ NE KADAR HAZIR?
"Deprem anlarında yaşanan panik ve heyecan maalesef trafiğin kilitlenmesine bu da gerek sağlık hizmetlerinin gecikmesine gerekse de kayıplarımızın bulunmasında ciddi sıkıntılara yol açmaktadır" diyen İYİ Parti Samsun Milletvekili Yaşar, "Aynı zamanda insanlığımızın güvenliği de her türlü tehditlere karşı önemli. Maalesef böyle acı olaylarda art niyetli insanlar da yok değil. Her türlü çirkin olayla karşılaşmak mümkün. Yine can kurtarmak için uğraşırken çalışan iş makinalarından tutun da aşırı kalabalık, molozların kaldırılma şekli de can kayıplarımızın en aza indirilmesinde çok etkili. Her deprem de benzer sorunlar gündeme geliyor maalesef. Dolayısıyla tüm bu ve benzeri konularda önceden planladığınız tedbirlerinizi ve hazırlıklarınızı öğrenmek isteriz" diyerek kurum yetkililerinden bilgi istedi.
ÖNCELİĞİMİZ CAN GÜVENLİĞİ
Deprem esnasında zamanla yarışıldığını ve tüm olası ya da muhtemel sorunların yaşanmasını en aza indirmenin gayretiyle olay yerine ve şekline göre stratejiler oluşturduklarını kaydeden Kurum Yetkilileri de "Türk Milleti'nin tüm hassasiyetlerini gözeterek, önceliğimiz can güvenliği diyoruz. Bu noktada gerek sanal ortamda yaşanılan krizlerin gerek olay yerinde yaşanacak olumsuzlukların tedbirlerini almada zamanla yarışıyoruz. Trafik sorununun minimize edilmesinden tutun da olay yeri güvenliğinin sağlanmasına kadar birçok konuyu birlikte değerlendirerek hareket ediyor, her an deprem olacakmış gibi hazır olmaya özen gösteriyoruz" dediler.
