Kızılırmak Deltası Yörükler Jandarma Kontrol Noktası ile Doğanca Ziyaretçi Merkezi arasındaki alanın araç trafiğine kapatılmasıyla birlikte tarım alanlarına giremediklerini ve hayvancılık yapamadıklarını dile getiren yöre halkı yetkilerden sorunlarının çözülmesini bekliyor. Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti Ziyaretçi Merkezi önünde toplanan yaklaşık 200 kişi, deltanın tarım ve hayvancılığa açılmasını istedi.
“Yıllardan beri gezdiğimiz, gittiğimiz yere adım atamıyoruz”
Yöre sakinlerinden Bayram Atabey, "Tapulu yerimiz var. Yaklaşık 450 dönüme yakın yer aldık, yapı kayıt belgemiz olduğu halde en iyi tarım yapılan yere adım atamıyoruz. Kuş Cenneti deniliyor ama her gün otobüsler on defa gidip geliyor. Bunlar kuşları ürkütmüyor da bu halk mı ürkütüyor. Sıkı bir güvenlik var. Yıllardan beri gezdiğimiz, gittiğimiz yere adım atamıyoruz. Tapulu yerimize geçemiyoruz. Burada 45-50 yıl tarımın en iyisi yapıldı. Organik karpuzundan kavuna ilaçsız yapıldı. Hayvancılığa devlet destek veriyorsa bunu da dile getirmemiz lazım” dedi.
“Tapulu arazimizde tarım yapamıyoruz”
Kemal Durmuş, “Biz burada doğduk, büyüdük. Biz yıllardır bu yoldan denize gideriz. Şimdi bizi salmıyorlar. Burada hayvancılık yapıyorduk, bunu hep kaldırdılar. Bu hayvanların bir şeye zararı yok. Çayırında yayılıyor. Kuş Cenneti olsun, karşı değiliz ama bizi bırakın. Buranın tarıma ve hayvancılığa açılmasını istiyoruz. İki köy adına tapulu yer aldık ama maalesef tarım yapamıyoruz” diye konuştu.
“Kızılırmak Deltası içerisinde yaklaşık 30 köy, 20 bin kişi yaşamakta”
Yöre halkı adına basın açıklamasını yapan doğa ve fotoğraf sanatçısı Hasan Aktürk ise, “Bizler Kızılırmak Deltası içerisinde yaşam sürdüren bölge halkıyız. Bizler Kızılırmak Deltası’nda fotoğraf çeken, buraları tüm dünyaya tanıtan doğa ve kuş fotoğrafçılarıyız. Kızılırmak Deltası içerisinde yaklaşık 30 köy, 20 bin kişi yaşamaktadır. Bölgedeki nüfusun yüzde 85’i geçimini buradan sağlamaktadır. 2015 yılında kurulan SAMKUŞ alan başkanlığıyla beraber Kızılırmak Deltası’nda yaşam mücadelemiz sınırlanmış, yollarımız kapanmış, bölgedeki saz kesimi ve sülük toplama ile deltanın etrafındaki tarım alanlarındaki imkanlar elimizden alınmıştır. Bölgede tilki, çakal ve domuz sayıları bölgede bulunan koyunculuk, hayvancılık ve çoban köpeklerinin deltadan alınmasıyla sayıları artmış, evlerimize bahçelerimize kadar girmiştir. Bölge halkı olarak iyi tarım uygulamaları kuşlar, hayvanlar için ne derece gerekli olduğunu en iyi bilenlerdeniz. Doğanca ve Yörükler arasındaki delta yolunun kontrollü olarak araç trafiğe açılması, ziyaretçi merkezi kanal boyunca deniz yoluna ve bölge halkının denizden faydalanmasını istiyoruz. Yaban hayatının dışında koyunlarımızın barınması için yer gösterilmesi ve koyunlarımızın eskiden olduğu gibi deltada otlamalarına izin verilmesini istiyoruz. Alana fotoğrafçılar alınmamaktadır. Alana fotoğrafçılar giremeyince bölgede turizm adeta çok azalmıştır” ifadelerini kullandı.
“Bölgede yaşayan 16 köyün mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz”
Bölgede hayvancılık ve tarım alanlarının kısıtlanması ile birlikte yırtıcı hayvanların çoğaldığını dile getiren Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner de, “Bugün Bafra’da hayvancılıkta, manda yetiştiriciliğinde Türkiye’de birinci sıradayız. Yaklaşık 30 bin büyükbaş hayvanımız var, bunun 25 bini Kuş Cenneti diye hitap ettiğimiz yerde 4 ile 10. ayları arasında barınıyor. Çünkü su olmayan bir alanda yaşama şansı hiç yok. Yasaklanan yerlerin çoğu tarım arazisi. Bu bölgede yaşayan 16 köyün mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Basın açıklamasının ardından vatandaşlar olaysız bir şekilde dağıldılar.