İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Toplantı öncesinde grup sıralarına, Türk bayrağı ile birlikte terör ile mücadelede şehit olan asker, polis, öğretmen ve sivil vatandaşların fotoğrafları konuldu. Dervişoğlu, normalleşme tartışmaları ile ilgili, AK Parti, MHP, CHP, DEM partilerinin lider ve yönetici kadroları eliyle gayrı-milli mutabakat cephesi ilan edildiğini söyleyerek, "Normalleşme çağrılarıyla başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu niteliklerini ahlaksızca sorgulama cüretiyle devam eden süreç, dün itibarıyla yanına İmralı ve Kandil katillerini de alarak büyük Türk milletinin varlığına açıkça savaş ilan etmiştir. Ben başkaları gibi ne anlama geldiği belli olmayan, televizyon programlarında ve gazete köşelerinde, 'Acaba ne demek istedi, ne yapmayı amaçlıyor' türünden, tartışmaya açık cümleler kurmayacağım. Oldukça net, oldukça açık ve kısa konuşacağım. Cumhuriyetimizin 101'inci yılına bir haftamız var. Bizim ise kaybedecek 1 dakikamız bile yok; çünkü ihanet çemberi artık alabildiğine genişlemiş ve hayat sahamızı öylesine daraltmıştır ki, son bir organize darbe ile tamamen nefessiz bırakılabileceğimiz bir sürecin içine itilmiş bulunuyoruz" diye konuştu.
'BAHÇELİ'YE KARŞI SAVUNACAK OLMAK RÜYAMDA GÖREMEYECEĞİM BİR ŞEY'
Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 'Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın' sözleri ile ilgili, "Tarihe mal olmuş ve tarihin her döneminde var olmuş birçok büyük bir milletin, tarihte ilk defa devletini kaybetme tehdidi ve tehlikesidir karşımızda duran. Kısaca yüz yüze olduğumuz şey, 106 yıl önce yaşadığımız işgal günlerinden farklı olarak, düşmanın sancağıyla, ordusuyla gelip, mermisini ve süngüsünü kalbimize nişanlaması değildir. Türk'ü, Türk'ün sancağıyla, Türk'ü Türk'ün sözüyle vurmaktır söz konusu olan ve Allah yukarıda şahit, bu ülkenin geleceğini, bu milletin geleceğini, bu milletin istikbalini, bu devletin bekasını Devlet Bahçeli'ye karşı savunacak olmak rüyamda dahi göremeyeceğim bir şeydir" diye konuştu.
'AL BU İPİ BAŞININ UCUNA AS'
Yaşanan tartışmaları tarihin en büyük ihanetlerinden birisi olarak niteleyen Dervişoğlu, "Türk devletini bölme planlarının baş taşeronunu yani, İmralı canisi bölücübaşını Gazi Meclis'e davet edecek kadar delirmişlerdir. 'Delilik', dün izlediğimiz kalkışmayı anlatabilecek en hafif tabirdir. Çünkü ağızlarından eksik etmedikleri Türk milliyetçiliğini, Türklüğe ihanet ile bu kadar yakınlaştırabilmenin, bunu göze alabilmenin, kulaklarına ezanla okunmuş o büyük isimlerini böylesine kirletebilmelerinin başka bir izahı olamaz. Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin, yani Türk milliyetçiliğinin düşürülmek istendiği bu durumun başka bir izahı olamaz. Bebek katili ve teröristbaşı Meclis'e gelip de DEM’in grup toplantısında konuşsunmuş, terörün bittiğini ilan etsinmiş. Hadi oradan. Burası, Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclisi, burası Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yer, burası milli egemenliğin yegane tecelligahı; bizim cesetlerimizi çiğnemeden o canibaşı bu Meclis'e giremez. Hatırlıyorsunuz değil mi? Erzurum meydanında Sayın Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'a ip atarak, 'Ben asamadım, asabiliyorsan sen as' demişti. Buradan Devlet Bahçeli'ye sesleniyorum; Abdullah Öcalan'ı asamadınız; ama bu büyük milletin hayallerini astınız. Al şimdi bu ipi, baş köşede, başının ucuna as" diyerek elindeki ipi kürsüden fırlattı.
'TÜRKİYE KUMAR MASASI MIDIR?'
Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret etmesine ilişkin ise "3 hilali bu ihanete araç kılanlar gibi, 6 oku da bu gayri milli mutabakata katmak gafletinde olan, 31 Mart’ta seçmenin gösterdiği teveccühün ve verdiği mesajın mahiyetini anlamadan, Mustafa Kemal’in aziz hatırasını, Cumhuriyeti ve üniter devleti kumar masasında bir mirasyedi gibi harcamaya yeltenen bir CHP yönetimiyle karşı karşıyayız. İmralı’da ittifak kuranları görünce, iktidar trenine binmek telaşına kapılmış ve Diyarbakır’a gitmek için Edirne’den izin alacak kadar şaşırmış ve küçülmüşlerdir. Adeta toplumda gözlenen cinnet halini yakalayıp, hatta geçerek, Mustafa Kemal'in ve aziz yüz binlerce şehit ve gazimizin fikirlerini ve ömürlerini her bir tuğlasına 'harç' diye kattığı bu devleti, Cumhuriyet'i, babalarının bahçesinden kopardıkları bir meyve gibi ikrama kalkışarak, kurbanda dağıtılan et misali pay etmeye girişerek, unuttukları zekatı verir gibi üleştirmeye çalışarak, nihai yıkım planının yeni birleşeni olduklarını ispat telaşına girmişlerdir. CHP Genel Başkanının, günlerdir, haftalardır havaya bakıp ıslık çalması ve bugün bölücübaşına imtiyaz yarışında 'ben de varım' hezeyanı lanet okunacak bir iktidar hırsıdır. Devlet Bahçeli’ye verdiği cevaba bakın, el yükseltiyormuş. Türkiye kumar masası mıdır?" dedi.
'TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE YAPAY GÜNDEMLER GETİRİLİYOR'
Grup toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, bu yaşananlarla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden adaylığının amaçlanıp amaçlanmadığı sorusuna, "Bunlara bakışımızı grupta ifade ettim. Türkiye bütçe takvimine girmiştir. Ama görülüyor ve anlaşılıyor ki Türkiye'nin yakıcı sorunları anlatmamıza izin vermek istemeyen bir güruh, Türkiye'nin önüne yapay gündemler getiriyor. Anayasa tartışması gündeme geldiğinden beri bu ülkede etnik köken tartışılıyor, Abdullah Öcalan konuşuluyor, tartışılıyor. Milletin dini ve manevi değerleri üzerinde derin tartışmalar yaşadık. Bunların hepsini maksatlı buluyorum. Bunların karşısında duracağız. Tayyip Erdoğan'a bir kez daha seçilme şansı verecek ya da tek adamlığı tahkim edecek bütün anayasa değişikliklerinin karşısındayız" değerlendirmesinde bulundu.