ABD’de Kasım ayında gerçekleşecek başkanlık seçimleri öncesinde Donald Trump ve Kamala Harris, oldukça çekişmeli bir televizyon tartışmasında karşı karşıya geldi. Tartışma, suçlamalar ve karşılıklı atışmalarla dolu 90 dakika sürdü ve yorumlar Harris’in öne çıktığı yönünde oldu.
BBC Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher, Harris’in Trump’ı uzun savunmalar yapmaya zorladığını belirtti. Zurcher, “Tartışmaların güçlü yönleri öne çıkarmak ve zayıflıkları geçiştirmek üzerinden kazanıldığını düşünürsek, Harris bunu daha iyi başardı” şeklinde yorumladı.
Trump, Harris’i sıklıkla “aşırı solcu” ve hatta “Marksist” olarak nitelendirdi. ABD’de muhafazakarlar, ilerici politikaları genellikle “radikal solculuk” olarak tanımlıyor; Trump da tartışma boyunca Harris’i bu şekilde etiketlemeye çalıştı.
Trump, Harris’in silah karşıtı olduğunu ve herkesin silahlarının elinden alınacağını öne sürdü. Harris, bu iddialara, kendisinin ve başkan yardımcısı adayının da silah sahibi olduğunu belirterek yanıt verdi.
Trump ayrıca Harris’i ülke sınırları konusunda eleştirdi. Kamala Harris, başkan adayı olduktan sonra bazı politikalarını değiştirdiği için eleştirilmişti. Harris, değerlerinin aynı kaldığını belirterek bu eleştirileri aşmaya çalıştı. Cumhuriyetçiler ise Harris’in politika değişikliklerine açıklık getirmediğini savundu.
İki siyasetçi, ekonomi, göçmenlik ve dış politika gibi konularda sert tartışmalara girdi. Trump, Ukrayna savaşında hem Zelenskiy hem de Putin’i iyi tanıdığını ve müzakerelerle savaşı hızlıca bitirebileceğini öne sürdü. Kamala Harris, Ukrayna’nın sınırlarını koruma mücadelesini desteklediğini belirtti. Harris’in Trump’a “Putin seni öğle yemeğinde yer” demesi de dikkat çekici bir an oldu.
Trump, Harris’i İsrail ve Arap düşmanı olarak suçladı ve Harris’in başkanlığında İsrail’in iki yıl içinde yok olacağını iddia etti. Kamala Harris ise İsrail’in savunma hakkını desteklediğini ve iki devletli çözüm ile Gazze’nin yeniden inşası gerektiğini vurguladı.
Donald Trump’ın bazı iddialarına tartışmayı yöneten gazeteciler tarafından anında doğruluk teyidi yapılması da tepki çekti. Örneğin, Trump Demokratların yönetimindeki eyaletlerde doğum sonrası bebek ölümleri olduğunu öne sürdü; ancak ABC televizyonu moderatörü böyle bir eyaletin bulunmadığını belirtti.
Trump, Harris’in siyah kimliğini öne çıkarmasıyla ilgili eleştirilerle karşılaştı ve bu soruyu “Ne olduğu önemli değil” diyerek geçiştirmeye çalıştı. Harris, Trump’ın ırkçı ayrımcılık yaptığını savundu.
Tartışmanın en dikkat çekici anlarından biri, göçmenlerle ilgili yaşandı. Trump, Amerika’daki göçmenlerin yerel halkın evcil hayvanlarını çaldığını iddia etti. ABC televizyonu moderatörü, bu iddiayı yerel yöneticilerin doğrulamadığını hatırlattı. Kamala Harris ise sınır güvenliği için muhafız sayısının artırılması ve insan kaçakçılığıyla mücadele edileceğini belirtti.
Tartışmanın ardından, popüler şarkıcı Taylor Swift’in Kamala Harris’i destekleyeceğine dair paylaşımı dikkat çekti. Swift’in ABD’deki en popüler kadın sanatçılardan biri olması, bu desteklemenin seçimler üzerinde etkili olabileceği yorumlarına yol açtı.
