Denizkurdu-II/24 Tatbikatı'nın Seçkin Gözlemci Günü'ne katılan Bakan Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu tatbikatı TCG Salihreis'ten izleyerek, deniz ve hava unsurlarının hedefleri imha ettiği anları yakından takip etti.
Güler, burada yaptığı konuşmada, tatbikatla deniz kuvvetleri ve bağlısı komutanlıkların, harekat sevk ve idare etkinliğinin değerlendirilerek karargah personeli ve tatbikata katılan unsurların çok tehditli ortamda muhakeme öngörü ve karar verme yeteneklerinin geliştirildiğini, hava ve deniz kuvvetleri unsurları arasında müşterek çalışabilirlik usullerinin denenmesinin amaçlandığını belirtti.
Denizkurdu Tatbikatı'nda, Deniz Kuvvetlerinin sergilediği üstün performansı, kuvvetler arasındaki yüksek işbirliğini, koordinasyonu, sürekli geliştirilen yerli ve milli savunma sanayinin ürettiği sistemlerin etkinliği ile personelin bu sistemleri kullanma maharetini büyük bir memnuniyetle izlediklerini aktaran Güler, şunları söyledi:
"Bu tatbikata, Deniz Kuvvetlerimizin en büyük platformu olan TCG Anadolu ve Atmaca güdümlü mermimiz ile teçhiz edilmiş en yeni platformumuz TCG İstanbul fırkateynimiz de katıldı. TCG Anadolu'nun komuta kontrol ve amfibi harekat performansını gururla izledik. TCG Anadolu'ya, çok yakın zamanda insansız hava araçları ile harekat icra etme yeteneğini de kazandıracağız. Bu faaliyetten alınacak dersler çerçevesinde, önümüzdeki tatbikatların da aynı şekilde başarıyla gerçekleştirileceğine yürekten inanıyorum. Burada ayrıca bir hususu da bilhassa vurgulamak istiyorum. Dost ve müttefik ülke temsilcilerinin, bu gibi tatbikatlarda donanmamızın başarılarından ve sahip olduğu üstün niteliklerden övgüyle söz etmeleri de bizim için ayrıca gurur verici."
Güler, tatbikatın tüm planlama ve icra safhalarında büyük bir özveriyle görev yapan personele teşekkür etti.
Bugün istikrarsızlığın ve belirsizliğin hat safhaya çıktığı bir güvenlik ortamından geçildiğini vurgulayan Güler, "Bu kaotik ortamda ülkelerin güvenliğinin sağlanması, her zamankinden daha zorlu bir hal almıştır. Dolayısıyla çok boyutlu ve karmaşık hale gelen bu güvenlik ortamı ve yakın coğrafyamızda meydana gelen gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her an harekata hazır, etkin ve caydırıcı bir güç olmasını ve bu gücünü pekiştirmesini zorunlu kılmaktadır." diye konuştu.
Güler, bunu sağlamak için gerçekleştirilen tatbikatlarda, personelin muharebe şartlarına uygun olarak en iyi şekilde eğitilmesinin vazgeçilmez olduğunu, bu doğrultuda sayısı ve kapsamı her geçen yıl artan tatbikatlarla, kahraman ordunun karada, denizde ve havadaki etkinlik ve caydırıcılığını daha da güçlendireceklerini kaydetti.
Silahlı Kuvvetlerin son eğitim yılında 89 ulusal ve uluslararası tatbikat icra ettiğini anlatan Güler, fiili safhası 9 Mayıs'ta başlayan ve 30 Mayıs'a kadar devam edecek Efes Tatbikatı'nın da çok geniş bir uluslararası katılımla icra edildiğini bildirdi.
"EĞİTİMLİ BİR ORDU SAVAŞIN YARISINI KAZANMIŞ DEMEKTİR"
Bakan Güler, birlikte çalışabilme yeteneğinin, ekip olmanın, aynı hedef ve ideale yönelmenin önemli bir göstergesi olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz, kıymetli silah arkadaşlarımın da askeri eğitimin zirvesi olan tatbikatları, mesleki deneyimlerinizi geliştirmeniz ve ekip ruhunuzu pekiştirmeniz açısından bir fırsat olarak görüp en iyi şekilde değerlendirmenizi bekliyoruz. Unutmayınız ki eğitimli bir ordu savaşın yarısını kazanmış demektir. Bilgi ve becerilerin sürekli tazelenmesi, yenilenmesi ve geliştirilmesi başarının temel unsurudur. Bu yönüyle iştirak ettiğiniz her tatbikat; yeni bir deneyim, yeni bir başarı hikayesine giden yolun da ilk adımıdır. Yaşadığı tüm badirelerden her zaman güçlenerek çıkan ülkemiz Cumhuriyetimizin ikinci asrına, 'Türkiye Yüzyılı' hedefleriyle güçlü ve emin adımlarla başlamıştır. Milli Savunma Bakanlığımız da ülkemizi geleceğe güvenle taşımak ve Cumhuriyetimizi ilelebet payidar kılmak için son bir asrın en kapsamlı ve en yoğun faaliyetlerini icra etmektedir."
Bu süreçte Deniz Kuvvetlerinin de mavi vatandaki hak ve menfaatleri azim ve kararlılıkla koruduğunu, Atlantik'ten, Hint Okyanusu'na kadar al bayrağı şerefle dalgalandırdığını söyleyen Güler, üstlendiği uluslararası görevler ile de bölge ve dünya barışına önemli katkılar sağladığını belirtti.
Güler, Deniz Kuvvetlerinin insani yardım faaliyetlerinde de etkin bir rol üstlendiğine dikkati çekerek, "Şüphesiz ki tüm bu faaliyetlerimizi, nitelikli insan kaynağı ile geniş imkan ve kabiliyetlere sahip güçlü donanmamız sayesinde başarıyla yerine getiriyoruz. Gerginliklerin savaşa dönüştüğü Karadeniz’de güvenliğin sağlanması ve sürdürülmesinde, Akdeniz'de komşumuz olan Libya'da istikrarın tesisi ve krizin çözümünde, Aden Körfezi, Somali açıkları ve Hint Okyanusu'nda deniz haydutluğu ile mücadelede, güçlü bir deniz kuvvetlerine sahip olmanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülmüştür." dedi.
Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin enginlere ulaşması ve hakkını hukukunu koruması için güçlü bir Deniz Kuvvetlerine sahip olunması gerektiğini ifade eden Güler, "Mete Han'dan Sultan Alparslan'a, Barbaros Hayrettin Paşa'dan Fatih Sultan Mehmet'e, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, Gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Bakan Güler, tatbikata katılan dost ve müttefik ülkelerin temsilcilerine de katılımları için teşekkür etti.