Ak Parti MKYK üyesi Mücahit Birinci, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Adnan Oktar’ın yargılandığı davaya müdahale ve baskı yapıldığını iddia etti.
Mücahit Birinci sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda;
“Kamuoyu vicdanında da mahkum olan, yargı kararı ile de bunun tescillendiği, İsrail ve Netanyahu işbirliği delillendirilmiş olan, bana göre Türkiye'deki en tehlikeli suç örgütlerinden biri Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davasına ve mevcut HSK soruşturmasına, her kim/kimler müdahale ediyorsa, her kim/kimler baskı uyguluyorlarsa bilmeliler ki, karşılarına aziz milletimizi ve bu ülkenin şerefli evlatlarını alıyorlar.
Takipçisi olduğumuz işi yarım bıraktığımız vaki değil. Türkiye'nin, milletimizin ve çocuklarımızın menfaatinin tersine olan her hadisenin karşısında bedenimizi siper etmeye kararlılıkla devam edeceğimiz bilinmeli.” dedi.
Ak Parti önceki dönem milletvekili ve MKYK üyesi olan Metin Külünk ise Birinci’nin paylaşımını alıntılayarak, “Böyle bir konuya dahi müdahale eden mi var? Hayırdır?" dedi.
Kısa bir süre sonra eski Emniyet Müdürü Furkan Sezer ise bir YouTube kanalında Ak Parti MKYK üyesi Hayati İnaç’ı işaret etti.
Geçtiğimiz günlerde medyada yer alan haberlere göre Adnan Oktar suç örgütü mağdurlarından birileri Hayati İnanç hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Avukat Burak Bekiroğlu X hesabından yaptığı paylaşımda;
“Şahısların adeta örgütü aklama noktasında verdikleri kararın niteliği , niceliği, şekli ve amacı ortadadır. Olanların kabul edilmesi hukuken mümkün değildir.
Karar ilgili Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin daha önce vermiş olduğu hiç bir karar ile aynı yazım diliyle yazılmamıştır. Bu kişilerin Yargıtayda ki yargılama aşamasında görevlerine devamı mağdurlar bakımında geri dönülmez travmalara yol açacak, kamuoyunun yargıya olan güvenin sarsılmasına neden olacaktır. Toplumun adalete olan inancı zedeleyecek ve tarafsızlık ilkesine halel getirecek durumlara müsade edilmemelidir. Bu minvalde şahısların görevlerinden uzaklaştırılmaması halinde, yargı içerisinde tekrar bu kabil bir olaya imza atmayacakları yönünde garantide yoktur.
HSK tarafından Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü dosyasının İstinaf aşamasında olanlar hakkında yürütülen soruşturmada şahısların Yargıtayda Yargılanmalarına İzin veren HSK 2. Dairenin bu kararı sonrası Yargıtay tarafından yargılanacak olan bu şahıslar hakkında , HSK 1. Daire tarafından yargılama süresince görevden uzaklaştırılmaları ve neticeten ihraçlarına karar verilmesini diliyoruz.” diyerek yaptığı paylaşım sonrası, Adnan Oktar davasına vakıf olan ve takip eden bir çok Avukat, Gazeteci ve Medyacılardan Hakim ve Savcılar Kurulu ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a gelen destek ve talepler çığ gibi büyüdü…
HSK tarafından dün alınan karara göre Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü dosyasının İstinaf aşamasında olanlar hakkında yürütülen soruşturmada şahısların Yargıtayda yargılanmalarına izin verdi.
Bu kararın üzerine gelen yorumlar en az karar kadar dikkat çekti…
Ak Parti MKYK üyesi Mücahit Birinci, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Adnan Oktar’ın yargılandığı davaya müdahale ve baskı yapıldığını iddia etti.
Mücahit Birinci sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı paylaşımda;
“Kamuoyu vicdanında da mahkum olan, yargı kararı ile de bunun tescillendiği, İsrail ve Netanyahu işbirliği delillendirilmiş olan, bana göre Türkiye'deki en tehlikeli suç örgütlerinden biri Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davasına ve mevcut HSK soruşturmasına, her kim/kimler müdahale ediyorsa, her kim/kimler baskı uyguluyorlarsa bilmeliler ki, karşılarına aziz milletimizi ve bu ülkenin şerefli evlatlarını alıyorlar.
Takipçisi olduğumuz işi yarım bıraktığımız vaki değil. Türkiye'nin, milletimizin ve çocuklarımızın menfaatinin tersine olan her hadisenin karşısında bedenimizi siper etmeye kararlılıkla devam edeceğimiz bilinmeli.” dedi.
Ak Parti önceki dönem milletvekili ve MKYK üyesi olan Metin Külünk ise Birinci’nin paylaşımını alıntılayarak, “Böyle bir konuya dahi müdahale eden mi var? Hayırdır?" dedi.
Kısa bir süre sonra eski Emniyet Müdürü Furkan Sezer ise bir YouTube kanalında Ak Parti MKYK üyesi Hayati İnaç’ı işaret etti.
Geçtiğimiz günlerde medyada yer alan haberlere göre Adnan Oktar suç örgütü mağdurlarından birileri Hayati İnanç hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Avukat Burak Bekiroğlu X hesabından yaptığı paylaşım;
“Şahısların adeta örgütü aklama noktasında verdikleri kararın niteliği , niceliği, şekli ve amacı ortadadır. Olanların kabul edilmesi hukuken mümkün değildir.
Karar ilgili Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesinin daha önce vermiş olduğu hiç bir karar ile aynı yazım diliyle yazılmamıştır. Bu kişilerin Yargıtayda ki yargılama aşamasında görevlerine devamı mağdurlar bakımında geri dönülmez travmalara yol açacak, kamuoyunun yargıya olan güvenin sarsılmasına neden olacaktır. Toplumun adalete olan inancı zedeleyecek ve tarafsızlık ilkesine halel getirecek durumlara müsade edilmemelidir. Bu minvalde şahısların görevlerinden uzaklaştırılmaması halinde, yargı içerisinde tekrar bu kabil bir olaya imza atmayacakları yönünde garantide yoktur.
HSK tarafından Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü dosyasının İstinaf aşamasında olanlar hakkında yürütülen soruşturmada şahısların Yargıtayda Yargılanmalarına İzin veren HSK 2. Dairenin bu kararı sonrası Yargıtay tarafından yargılanacak olan bu şahıslar hakkında , HSK 1. Daire tarafından yargılama süresince görevden uzaklaştırılmaları ve neticeten ihraçlarına karar verilmesini diliyoruz.” dedi.
Burak Bekiroğlu’nun yaptığı paylaşım sonrası, Adnan Oktar davasına vakıf olan ve takip eden bir çok Avukat, Gazeteci ve Medyacılardan Hakim ve Savcılar Kurulu ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a gelen destek ve talepler çığ gibi büyüdü…
Milli Güvenliğimizi ve evlatlarımızın geleceğinin güvenliğini ilgilendiren en önemli konulardan biri olan Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütüne yönelik yürütülen davanın İstinaf sürecinde korsan karar veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin dönemin hakim ve savcıları hakkında HSK tarafından verilen yargılama izninin yeterli olmadığı görüşündeyim. Bu denli tehlikeli bir örgütü aklarcasına karar verenlerin derhal meslekten uzaklaştırmaları elzemdir. Sn. Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç bey ve HSK’nın değerli üyeleri ivedilikle gereğini mutlaka yapacaklardır.
Bizlerde elbet bu olayı yakından takip ediyoruz yargıya müdahale etmek isteyen Adnan Oktar suç örgütüne destek veren her kim olursa olsun mağdurların ve halkın vicdanı olarak sesimizi yükseltmekten asla çekinmeyeceğimi buradan da belirtmek isterim.
Adnan Oktar davasını kısaca hatırlatmak gerekirse;
“18 Temmuz 2018'de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen dava sonucunda Adnan Oktar "örgüt yöneticiliği", "cinsel istismar", "eğitim hakkının engellenmesi", "eziyet", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlarından toplamda 891 yıl hapse çarptırıldı.
Mahkeme heyeti, Adnan Oktar’ı suç lideri konumunda gördüğü için diğer sanıkların suçlarından da sorumlu tuttu. Oktar, diğer sanıkların cezalarıyla birlikte toplamda 8 bin 658 yıl hapse mahkum edildi.
Mahkeme, örgüt elebaşı oldukları iddiasıyla yargılanan sanıklar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan ve Fatma Ceyda Ertüzün'e de benzer suçlardan ayrı ayrı 8 bin 658 yıl hapis cezası verdi.”
